-
1 kanı
убежде́ние, мне́ниеkanıma göre, kanımca — по моему́ мне́нию, на мой взгляд
kanısında olmak — полага́ть, счита́ть, что
kanıya varmak — прийти́ к какому-л. убежде́нию / мне́нию
o bu kanıda değil — он не разделя́ет э́того мне́ния
См. также в других словарях:
kanıya varmak — belli bir kanı edinmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükmetmek — e, der, Ar. ḥukm + T. etmek 1) Egemenliği altında bulundurmak 2) Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim. R. H. Karay 3) Aklına esmek 4) mec. Bir kimseye veya topluluğa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanı — is. İnanç, düşünce, kanaat Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. S. Birsel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kanısında olmak kanıya varmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
not vermek — 1) bir şeyin değeri üzerinde olumlu veya olumsuz bir kanıya varmak 2) öğrencinin bilgisini bir sayı veya derece ile belirlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
notunu vermek — (birinin) bir kimse için kötü bir kanıya varmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
demek — nsz, r 1) Söylemek, söz söylemek Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. B. Felek 2) e Ad vermek Muşmulaya döngel de derler. 3) Bir dilde karşılığı olmak Kamer ay demektir. 4) Herhangi bir ses çıkarmak Küt dedi, düştü. 5) e Herhangi bir kanıya,… … Çağatay Osmanlı Sözlük